Ebru Sezgin Şanverdi
Ece Uslu
Ebru’nun çocukluğu tuvaller, kitaplar, hayvanlar, üniversiteler,
amfiler arasında geçer. Ne kadar yoğun olurlarsa olsun her konuda
babasının sevgisini desteğini alarak büyür. Ama annesiyle arasında her
zaman bir iktidar savaşı olmuştur.Ebru teoride çok iyi bir anne
olmuştur, ancak pratikle alakası yoktur. Bu arada da büyüdüğüne kanaat
getirdiği kızlarını biraz ihmal eder. Ebru bir günde öğrenecektir
ailesinin aslında hiç de sandığı gibi mükemmel olmadığını… Kendisine
yalan bir dünya kurduğunu.. En güvendiği kocasının aslında ona bir
yabancı olduğunu sadece bir günde öğrenecektir
Murat Şanverdi
Özcan Deniz
Murat, Halfeti’de ailesinin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
5 kardeştirler.Murat küçüklüğünden beri kendisini ailesine tam olarak
ait hissedememiştir. Okuduğu kitaplardan etkilenerek hep başka
dünyalarda yaşamak istemiştir. Kendisini bir proje gibi baştan aşağı
yeniden tasarlar. Ama fark edemediği şey şudur ki ekşi hamurdan baklava
olmaz. Murat hayatını, geçmişini, ailesini ve geleceğini Fırat’ın azgın
sularına bıraktığında, bütün taşların yerinden oynayacağını bilerek
arkasında sır dolu bir hayat bırakır
Kendal Şanverdi
Mesut Akusta
Kendal, Halfeti’nin ağası Mehdi’nin ilk çocuğu olarak davullarla
zurnalarla kurbanlarla kutlanarak dünyaya gelir. Mehdi oğullarına daha
küçük yaşlarından itibaren güçlü olmayı, erkek olmayı ve bu topraklara
yaraşır ağalar olmakla ilgili herşeyi öğretmek ister. Babasının Murat’ı
daha çok sevdiğine emin olan Kendal’ın öfkesi hiç dinmeyecektir.
Babasının ölümüyle tek otorite haline gelir, ağa olur. Murat’ın da
işlerinin kötü olduğu haberi gelir. Bu Kendal’ı daha da keyiflendirir.
Hatta Murat’ın gelip artık ondan para istemesi de egosunu okşar. Kendal
başarmıştır. Ailesi ve halkının kahramanı odur artık
Fırat Mercan
Yavuz Bingöl
Babası Yusuf, dedesi Aşit ve onun babası da.. Hepsi Gaziantep’in
ünlü sedef kakma ustalarıdır. Fırat’ın çocukluktan beri ilk
oyuncaklarıdır sedef parçaları, tahtalar, çekiç, macun… Fırat erken
yaşta babası Yusuf’u ve annesi Berivan’ı bir tren kazasında
kaybeder.Fırat sert bir öğretmendir. Hayatında hep yaptığı gibi,
yanlışlarını direk ve sert bir dille gençlere söyler. Bahane kabul
etmez, şımarıklığa tahammülü yoktur. Fırat hayatta doğru bildiğini direk
ve olduğu gibi konuşmanın erdemine inanır. Gençler bu az konuşan, sert
ama mert adamı severler ve sayarlar. Gençler, sedef kakarken alttan alta
hayat dersi aldıklarını fark etmeden dönerler her akşam evlerine. Fırat
bu delikanlılara bir umut vermektedir, bir altın bilezik. Ama
Gaziantep’in çarşısında bile dükkanlar kan ağlamaktadır. Ne yapan
kalmıştır ne de satın alan. Yapılan sandıklar, aynalar, fiskos masaları
Baran Şanverdi
Mert Yazıcıoğlu
Baran sert ve hoyratlığının yanında anasına sevgisini göstermekten
hiç kaçınmaz. Narin’e çok düşkündür. Anasının bir damla gözyaşı dökmesi
onu kahreder. Annesini kimsenin üzmeye hakkı yoktur ona göre. İstanbul’u
ne kadar merak etse de, o babası gibi değil amcası gibi bu topraklara
ait olmayı istemektedir. İstanbul’a ve insanlarına önyagıyla bakar, “Ne
gideceğim oralara, oradakiler hep yozlaşmış, sütü bozulmuş insanlar.
Oralarda insanlık ölmüş, biz buralarda örfü adeti baş tacı ediyoruz”
der. Her fırsatta İstanbul’u kötüler. Onun hayali bu topraklarda kalıp
amcasının izinden gitmekti
Maya Şanverdi
İlayda Çelik
Maya’nın az ama candan arkadaşları vardır. Sessiz ve içe kapanık
mizacı ve inekliği yüzünden bazen alay konusu olur.Maya sezgileri çok
kuvvetli ve gözlemci bir çocuktur. Kendisi huzursuzluk yaratan kişi
olmak istemediği gibi, anne ve babalarının onlardan gizlemeye
çalıştıkları huzursuzluk verici sırları da anlar. Maya, babasının dönem
dönem Halfeti’ye gidişinin sadece işle ilgili olmadığını hisseder.
Ada Şanverdi
Ayça Ayçin Turan
Tıpkı isminin manası gibi, kendine has, özgür ve güzel bir genç
kızdır Ada. İnsanların onu keşfetmek istemesinden her zaman haz
almıştır. Gizemli olmak, değişik olmak, insanların dikkatini üzerinde
toplamak onun için önemlidir.Ada, sanki annesinin pasifliğine inat,
aktif ve capcanlı bir kız olmuştur. Herşeye çabuk karar verebilen, karar
vermek isteyen bir çocuk olmuştur. Sadece insanları değil, erkekleri de
bir şekilde kontrol edebileceğini düşünmüştür. Annesi hiçbir konuda
karar verememiş, bu pasif haliyle, babası ne dese onu yapmıştır. Babası
kahramanı olmuştur hep. Eğer günün birinde kendine bir erkek seçecek
olursa mutlaka babası gibi olacaktır o adam; karizmatik ve yakışıklı.
Ama seçecek kişi Ada olacaktır, asla seçilen olmayacaktır
Beğenerek izliyorum hepinizde çok ama çok başırılısınız sizi çok seviyorum
YanıtlaSil